Tutamıyorum.. O içimdeki bazı pişmanlıkları, içimde beslediğim ve beni günden güne kendimi bulmaya ve sana yönelmeye iten o binlerce duyguyu bir yerlere gömmeye çalışsam da, hep bir yerlerde oldukları sürece tamamen üstlerini örtemiyorum. Ben örtsem kalbim örtmez, kalbim örtse aklım örtmez bir isyan alırsa başını.. Getir aklına, güldüklerini acımasızca koparan ağlamalarına kız kızabilirsen, iki gün hissettiğin o huzuru üçüncü günde alan hayal kırıklıklarını at bir kenara umursamadan, yapabilirsen.. Nasıl örtsün insan kalbinden geçip, upuzun bir yol gibi aklına kadar uzanan ve sürekli ayağına takılan o yolu? Yapamazsın. Koşarak kaçamazsın da , aynı yolda yürüyemezsin de, başka yoldan yürümekse; asla. Unutmayın diyorum mesela. Yaşattığı hayal kırıklığını unutmayın, döktürdüğü gözyaşlarını, içten sandığınız her bir sevgi sözcüğünün içindeki harflere kadar, hissedemediğiniz ama tüm kalbinizle inandığınız o cümleleri unutmayın.. Diyorum da , unutuyorum. Ben diyorum, ben unutuyorum. Unutursunuz. Şimdiki aklım olsa bir adım gitmezdim dediğiniz ne varsa, şimdiki aklınızla şuan olsa koşarak gideceğinizi de unutursunuz. Unuttunuz.
Kendi başına bir anlam ifade etmeyip, işin içine içimdeki sevgi karışınca, dünyanın en anlamlı şeyi haline gelen her olguyu, her duyguyu paramparça edeni koşarak gözüm kapalı severim. Çünkü öyle yapmazsam mutlu olurum.. Ve mutlu olmak benim en son isteyeceğim şeydir şu kopuk düzende, ağır yüklü ve itmekle gitmeyen hayatımda. Seni bu kadar gözü kapalı duygusuz ve incitici olmaya iten ne varsa , karşındaki herkesi öyle sanmaya devam edersen, gitmelisin zaten, kalma.. Kocaman dünyan ve sen, sahip oldukların ve sen, hayatını devam ettirmeni sağlayan ne varsa onlar ve sen.. Artı bir sana külfet? Güzel külfet, bende bir tane alabilir miyim?
"ÇILGA CANTÜRK"
0 Yorumlar